Wednesday, February 1, 2012

Duru 1 aylık - Mutluluk, hüzün, kaygı...


40 hafta süren uzun bir bekleyişin ardından sonunda kavuştuk güzel kızım. 3 günü hastanede geçirdikten sonra evimize geri döndük. İlk heyecan, ilk deneyim olmandan ötürü hem baban hem ben  hem de ailelerde fazlasıyla telaş ve panik vardı. Hastanede ne kadar da rahatmışız oysa ki. Şu an ki planımız 40 gün boyunca anneanne ve babaanne dönüşümlü olarak yanımızda kalıp, bana destek olacaklar. Hafta sonları ise babanla birlikte üçümüz baş başa kalacağız.

İlk ayın nasıl geçtiğini sorarsan anneliğin zor olduğunu bilirdim, duyardım ama bu kadarını beklemiyordum diyebilirim. 19 saat süren, acılı ve zorlu geçen doğum hikayemizin ardından uykusuz geceler, halsizlik, hormonlar beni oldukça zorluyor. Her şeye ağlıyorum, çabuk sinirleniyorum, gerginim! Seni kendi anneme bile emanet edemiyorum. Tecrübesizim ama sanki sana benden daha iyi kimse bakamaz hissi var. Ayakta duracak halim yok ama sürekli bir koruma, başında durma isteğim var. Durmadan emmek istiyor, memeden ayrılmak istemiyorsun. Üç-beş çekip her seferinde uykuya dalıyorsun. Yatağa koyduğumda ise çığlığı basıyorsun. Bir bebek neden uyumaz, neden sürekli ağlar? hiç mi yorulmaz? Çıldırmamak içten değil. Öyle yüksek ve kulak tırmalayan bir ağlama sesin var ki:( Yanlış yapıyorum belki bilmiyorum ama pes edip, yeter ki ağlama diye yine emziriyorum. Emzirme yastığında seni emzirirken yemek yediğim anlar bile oluyor. Tecrübeli annelerle paylaşıyorum. Kimi çok uslu çocukları olduğu için şaşkınlıkla dinliyor ve bir yerde hata mı yapıyorsun acaba diye sorguluyorlar. Doymuyor mu? Sütün yetmiyor mu? Emzik denedin mi? Kucağa mı alıştırdın? gibi sorular sorular... Huysuz bebek sahibi anneler ise "şükret memede susuyor, hiç susturamayabilirdin" deyip beni sakinleştiriyor. Şu aralar bunalımdayım diyebilirim:( Ağlama krizlerine girmeden hemen önce "Kendine gel Nihan! Sağlıklı bir bebeğin var, Şükret" diyor iç sesim.

4 günlükken doğum sonrası seni kontrol eden Hilda hanım'a kilo ölçümüne gittik. 2980 gr doğup hastaneden 2780 gr çıktın. 4.gün 2800 gr olmuşsun. Doktorun kilonu az bulsa da bir süre daha denememizi, sen emdikten sonra kalan sütleri sağıp sana kaşıkla içirmemizi, hatta göğüs kalkanlarında biriken sütü bile vermemizi istedi. Biberonu anne memesini bırakırsın diye önermese de biz denedik. Emdikten sonra kalan sütleri biberonla içince hareketsiz bir şekilde put gibi duruyorsun. Midenin patlayacak kadar dolduğu tipinden belli oluyor. 1.ay bitiminde ağırlığın 3385 gr, boy 55 cm, baş çevresi 36 cm. Hilda hanım elimden geleni yaptığımı ve mama takviyesi vermemizi önerdi. Üstüne bir de aşını yapıp, senin ağladığını görünce gözyaşlarıma engel olamadım. Büyük bir moral bozukluğuyla eve döndük. Ertesi gün tavsiye üzerine Ataköy'de muaynanesi bulunan Sırrı Bey'e koşarak gittik ve kilonun da sütümün de yeterli olduğunu söyleyip, anne sütüne devam diyerek bizi uğurladı. Derin bir ohh çektik.

1.ayımızda en uzun uykun 4 saat sürüyor. Allahtan bu kadar huysuzluğuna karşılık gece-gündüz ayrımını biliyorsun, anne de 4 saat uyku çekiyor. Şu sıralar sırt üstü yatırıldığında sık uyandığın için, seni yan yatırmayı deniyoruz. Burnundan mı gırtlağından mı bilemedik, tuhaf sesler çıkartıyorsun. Sık sık hapşırıyorsun. Nedeni de genzini temizlemekmiş. Günde 7-8 kez kaka yapıyorsun. Babanla altını değiştirirken bize doğru kakanı püskürttüğün anlarda bile, bu yorgunluğa rağmen gülme krizlerine giriyoruz:) Kısaca kızım annelik çok yorucu, zahmetli olsa da senin varlığını hissedip kokunu içime çekmek herşeye bedel. Sadece daha az ağlayıp, kendini biraz sevdirebilseydin de bu günlerin tadını çıkarabilseydik:(