Thursday, June 7, 2012

Duru 5 aylık - Cadısın!


Havaların ısınmasıyla birlikte yavaştan yazlık kıyafetlerimize geçiş yaptık. Yazın tiril tiril giyinmeyi pek sevdiğim gibi seni de giydirmesi çok zevkli. Ayakların çok terliyor, koktuğunu idda ediyorum ama kimse bana inanmıyor:) Rahat bir şekilde yüz üstünden sırt üstüne, sırt üstünden yüz üstüne dönebiliyorsun. Kurmalı bebek gibi ayaklarını, kollarını delice oynatıyorsun. Artık çok çabuk acıkıyor, sık sık emmek istiyorsun. Önceleri en fazla 3 saat dayanırken şimdilerde açlığa 1.5 saat ancak dayanıyorsun. Ev tipi ana kucağında yanında olduğumuz sürece 15-20 dk oyalanıyorsun. 5-6 adım atıp odanın dışına çıkmamla çığlığı basıyorsun. Genelde yine hep kucakta vakit geçiriyorsun:( Almamızı istediğini "ıhhhh'" diye bir sesle dile getiriyorsun. Misafirlerimiz geldiğinde ya da gittiğimizde insanları yadırgıyorsun. Başta bir alışma süren var. Hemen kucaklarına verirsek ağlıyorsun. Bu durumu evde hep baş başa olmamıza yoruyorum. Hafta arası babanı bile sadece sabahları görebildiğinden yabancılıyorsun. Önce gözlerinle benim yanında olduğumu kontrol edip sonra oynamaya devam ediyorsun. İnşallah gelecek ay Ayvalık'ta bu huylarının üstesinden geleceğiz.
Doktor kontrolünde kilon 6155 gr, boyun 65 cm. Herşey yolunda çok şükür. Anlıyor musun başına gelecekleri bilmiyorum ama gider gitmez ortalığı yıkıyorsun. Seni Sinan bey'e şikayet edince "biraz cadılık var" yorumunu yaptı:) Doktorla ne konuştuğumdan anlıyorum ne de soracağım soruları hatırlıyorum. Hatta dönüşte senin stresinden acaba bunun için dr ne demişti diye düşünüyorum. Çözümü konuşmalarımızı iphone'dan kayda almaya karar verdim.
Babanın Londra'dan kendine mi yoksa sana mı aldı diye düşündüğümüz oyucakların:)

Hafta sonu arkadaşlarımızla cafe cadde'de yaptığımız kahvaltı organizasyonunda emdiğim süt burnumdan geldi. Öncelikle mekana varmadan arabada uyuya kaldın. 45 dk için de hızlıca kahvaltımı yaptım. Herkes bu kadar hızlı yediğim için bana tuhaf gözlerle bakıyordu. Ağlayarak uyandın ve hiç durmadın. Sürekli kapalı bölüme çıkıp seni emzirip durdum ama nafile. Sen kazandın, eve geri döndük. Bu yaşananlara tamamen zıt olarak çok sevdiğimiz arkadaşlarımız Barış & Emine'nin düğün davetine gitmek üzere seni anneanneye teslim ettik. İnanılır gibi değildi. Sen mi halimize acıdın çok uslu durdun yoksa anneanne mi sana çok güzel baktı bilmiyorum ama uzun bir aradan sonra babanla deli gibi dans ettik. Dışarıda hayat devam ediyormuş biraz farkına vardım...

Kahvaltıların mızmız bebeği:(