Friday, November 15, 2013

Bir yaz daha bitti :(

Hadi artık yaz gelsin dedik dedik bir çırpıda bu sezonu da yedik bitirdik. Hakkını verdik vermesine de yetti mi dersen yetmedi:)

Bu sezonu çok sevdiğin arkadaşın Nil ve ailesiyle Torba Voyage'a giderek açtık. Sorunsuz bir uçuşla otele adımımızı attık. 7 gün boyunca gündüzleri deniz, kum ve güneşten faydalandın. Her gün sahilde yapılan zumba dansı eşliğinde zıpladın. Akşamları ise lunapark ve mini diskoda vakit geçirerek çok eğlendin. 


Uyku saatin geldiğinde öyle yorgun düşüyordun ki seni uyutmama hiç itiraz etmiyordun. Geceleri kesintisiz uyuyordun. Biz de bu durumdan pek memnun oluyorduk. Çünkü gece bizim için yeni başlıyordu:) Telefonlara indirdiğimiz "baby monitor" uygulaması sayesinde siz minnoşlar uyuduğunuzda geceye kaldığımız yerden devam edebiliyorduk. Oda içinde şarja takılı bıraktığımız iphone telefonum, uyanıp ağladığında ya da çıkardığın herhangi bir seste bu uygulama üzerinden yönlendirmiş olduğumuz babanın cep telefonuna arama yapıyordu. Bu uygulamayı ilk duyduğumda nasıl olur canım ben kızımı bir telefona emanet edip bırakamam yorumları yapmış olabilirim:) Ancak mesafe sınırlaması olmadan, en ufacık bir ağlama sesine karşı duyarlılığını test edince biz bu uygulamaya güvendik. Tabi daha önceden tecrübe edinmiş arkadaşlarımızın yanımızda olmasının etkisi büyüktü. Bu sayede otelin atraksiyonlarını kaçırmayıp, erkenden uyumak durumunda kalmadık. Otelde bizi gündüz çoluk çocuk görüp akşamında kadeh tokuşturan çiftlere dönüşmemiz bazı misafirlerin gözünden kaçmadı:) Onlar da sırf akşamları rahat edebilmek için bakıcılarıyla geldiklerini ve bu durumdan duydukları memnuniyetsizliklerini dile getirdiler. Bakıcıya gerek var mı? İyi ki varsın iphone:) 

Her tatil öncesi "ay inşallah Duru'yu hasta etmeyiz" diyen annen bu tatilimizde ne yazık ki mideyi bozup kendi hasta oldu. Sağolsun baban tüm gün boyunca seninle ilgilendi. Bu sayede çabuk toparlanıp 1 gün kayıpla aranıza geri döndüm.

Bu tatil yemekle aran pek yoktu. Midemi neyle bozduğumu bilmediğimden ve korkumdan ben de ısrar etmedim. Meyve ve dondurma yiyerek tatili geçirdin diyebiliriz.

Denize bu sene seni sokmak pek mümkün olmadı. Daha çok soğursun diye biz de seni zorlamadık. Denizin kenarından bir iki adım öteye gitmedin. Genelde sahilde tüm vaktini su dolu küçük şişme bir havuzun içinde geçirdin. Bazen kürekle kum döküp oynadın, bazen de ayaklarını sokup içinde oturdun.
Tatil dönüşü 1 haftayı  evimizde geçirdikten sonra hızımızı alamadık, Edremit’e uçtuk. Yine seni dört gözle bekleyen babaanne ve dedenin senin için hazırladığı süprizleri görmek için biz bile heyecanlandık. Sana tatlı mı tatlı, minik mi minik bir kuzu ve birkaç tane civciv almışlardı. Neredeyse 1 ay geçirdiğimiz Ayvalık tatilimizde dokunmadığın, sevmediğin hayvan kalmadı diyebilirim. Arada bahçemize giren kaplumbağayı da misafir edip, incelemeden bırakmadın:) Akşamları üst sokağa çıkıp kedileri, köpekleri besledin.

Hayvan sevgin dışında başlarda sesinden bile ürktüğün alıştıkça üstüne binip poz bile verdiğin atv de kısa süreli aktiviten bile oldu:) Öyle mutluydun ki...

Bu ayın en önemli gelişmesinden bahsetmeden edemeyeceğim. Hala banyo sonrası gece uykusuna yatmadan önce birazcık emmek isteyen sen 18 aylık olmanın şerefine, emmeyi  tamamen bıraktın. Sana sadece artık büyüdüğünü, son kez emzirdiğimi ve artık sütümün gelmeyeceğini anlattım. Yeterince doymuş olduğundan mı nedendir bilmem, çok zorlu olacağını düşünürken tüm tatil boyunca  bir kere bile emme talebinde bulunmadın. 

Son dönemde seni  emzirmek beni çok zorlasa ve yorsada bu aramızdaki bağı özleyeceğim kesin. Doğduğun ilk dönemler  doymadığı için mi bu kadar ağlıyor diye düşünmeyip, sana mama vermeyi reddettiğim ve tam 18 ay boyunca sadece seni anne sütüyle beslediğim için huzurluyum.
Artık 1-2 kelimeyle derdini anlatabiliyor, kısa cümleler kurabiliyorsun. Kendinden "Dudu" diye bahsediyorsun. Başına gelen bir durumda "anne dudu düştü" diyorsun. Yemeğini  benim yedirmemi istemediğin zaman "anne dudu kendi" diyorsun:) Eskisinden daha girişken daha sıcakkanlısın. Önceleri kimseye kolay kolay gülücükler atmazdın. Şimdi daha bir cilveli oldun:) Uyku saatin hariç oyun varsa beni hiç aramıyorsun. Eğer uyku saati de ben ortalarda yoksam babaanne, baba kim olursa seni rahatlıkla yatırabiliyor.

Annen olduğum için bana hep tatlı geleceksin biliyorum ama şu aralar en keyifli dönemlerini yaşıyoruz. Ne mutlu ki bu en güzel anları seninle doyasıya yaşıyorum.




No comments:

Post a Comment