Thursday, October 4, 2012

Duru 8 aylık - Kıbrıs tatili, ilk ateş tecrübesi

Bu ay heyecanla beklediğimiz dişlerin görūndū. Parmağımı ağzında gezdirerek patlayan keskin dişinin ucunu 2 eylül sabahı tabiki ilk annen farketti. Neredeyse 15 gündür sık sık uyanıp, kucağımdan inmediğin uykusuz gecelerimizin nedeni de böylece belli oldu. Bu ay bilinçli olarak sana "hadi kızım el salla! alkış yap!" dediğimizde büyük bir mutlulukla isteklerimizi yerine getiriyorsun. 2 aydır süren komando sürünüşlerinin sonunda ellerinin üstünde kalkarak emekleyebiliyorsun. Çok rahat bir şekilde koltuklara tırmanıyor, sıralıyorsun. Yeni keşfin,seni park yatağına koyduğumda önce tutunup kalkıyorsun, ardından büyük bir zevkle poponun üstüne düşüp gülücükler atıyorsun. Neredeyse 10 kere bu hareketi yapmanın sonucunda ter içinde kalıyorsun:)

Ailecek ilk tatilimizi de 8. ayında gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Aylar önceden korka korka satın aldığımız Kıbrıs tatilimizde bizlere çok sevgili yan komşularmız eşlik etti. Kesinlikle çocuklu tatil için Kıbrıs çok yanlış bir tercihmiş. Kumar oteli olduğu için fazla bir beklentiyle gitmedik aslında ama tuvaletlerinde alt değiştirme ünitesinin olmayacağını, mama sandalyelerinin bizim talebimiz üzerine otele alınacak kadar durumun vahim olabileceğini düşünmedik. Neyseki senden 6 ay büyük olan Nil'le gösterdiğiniz uyum (aynı saatlerde uyku&yemek) ve sevgi dolu yakınlaşmalar (öpücükler-kucaklaşmalar:) keyfimizi yerine getirdi.

Her gün 2 kere denize girdin. Yorulduğun için kesintisiz uzun öğlen uykuları uyudun. İlk uykuna deniz kenarında babanın kucağında dalıyordun ki biz de denizin, tatilin tadına varabilelim. Belki çok erkendi ama kahvaltı sonrası aynı anda uyuduğunuzda öyle keyifleniyorduk ki viskiler, biralar, şaraplar içiyorduk:) Öğleden sonraları heralde alkol etkisiyle biz de sizlere eşlik edip genelde odalarda uyuyorduk:)

Tatil iyiydi güzeldi hoştu ama ne yazık ki ilk tatilimizi seni hasta etmeden başarıyla tamamlayamadık kızım:( Nil'le gösterdiğiniz uyum,yorgun düşmenize neden olan hapşırık ve burun akıntısıyla devam etti. Allahtan tatilin son günü şifayı kaptın diye babanla teselli buluyorduk ki dönüş uçuşumuzda uçağı ağlama sesinle inlettin:( Tahminimce burun tıkanıklığından dolayı iniş ve kalkışlarda emmek istemedin ve bu durumda kulaklarında basınca neden oldu. Sesine tahammül edemeyen hostesler bile durumumuza acıyıp kulaklarını kapatmamız için karton bardaklar getirdi ama nafile:) Seni zapt edemiyordum. En çok da yanımızda para verip en iyi koltuğu satın alan adama üzüldüm. Parasıyla rezil oldu:) Allahtan çocukları varmış da duruma anlayış gösterdi. Hastalığın döndükten sonra da 4 gün devam etti. Ateşin 1-2 gece 37.5-39 derece aralığındaydı. 4 gün boyunca günde 3 kez Peditus şurup kullanarak hem ateşini düşürdük hem de burun akıntını kuruttuk. İlginç bir şekilde ilk ateşinde telaş yapmadım. Sanırım benim gibi yeni anne olan arkadaşlarımın yakın zamanda başına gelen ateş hikayeleri bana güç verdi. Sonuçta her çocuk gibi sen de bir gün hastalanacaktın. Neyse ki sağ salim atlattık güzel kızım...


No comments:

Post a Comment